Okuma konusunda geri kafalı biri
olduğumu itiraf etmeliyim. Kitap kokusu, kenarı kıvrılmış sayfalar,
kenarlarından post-itler sarkan kitaplar, ayraçlar, altı çizili satırlar…
Okumak denilince bunlar canlanıyor gözümde benim. Bu nedenle PDF okumalara, e-kitap
okuyuculara biraz uzak kalıyor-dum. –dum, çünkü son dönemlerde bakış açım biraz
değişti.
e-kitap okuma işine beni ısındıran,
son dönemlerde telefonuma indirdiğim bir uygulama sebep oldu. Lise yıllarımdan
bu yana, radyo TV bölümü mezunu olmam nedeniyle sanırım, gazete takip etmeyi
çok severim. Gazeteleri kesip sakladığım bir klasörüm vardı, geçmişte. Sonra
kaybettim. Bana kitap okumayı, okumayı sevdiren de babamın Pazar gazeteleri
oldu. Bekarken, evimize pazardan pazara gazete alınırdı. Babamda okumayı
sevdiği için, iki üç çeşit gazete alır gelir, e Pazar ekleriyle uzun saatler
gazete keyfi yapacak gazete olurdu, evde. Babamla aramızda bunu okudun mu, al
ben okudum gibi paslaşmalar ile gazeteler okunur, sonra benim beğendiklerimi
kesme sıram gelirdi.
Okuma serüvenim böyle başladığı
için sanırım, elimde tutamadığım, altını çizip kesip saklayamadığım okumalar,
soğuk ve yapay geliyor-du gözüme. Burada oturduğumuz yerde, 1 market var. Oraya
da gazete gelmiyor. Evimiz merkeze araba ile 45 dakika. Her sabah o yolu gazete
almaya gidemeyeceğimize göre el mahkum, internete.
Gazetelerde en çok köşe yazarlarını
okumayı severdim. Hep sakladıklarım da köşe yazıları olurdu. Okul yıllarımda
Hıncal Uluç’un sayfasını büyük bir keyifle okurdum. Şu sıralar beğendiğim,
takip ettiğim yazarların sayısı arttı. Gazete girmeyen evde, köşe yazıları
nasıl okunuyor diye sorarsanız, işte cevabı, telefonuma yüklediğim o köşe
yazılarını günlük yayınlayan uygulama.
Ahmet Hakan, Ayşe Arman, Ayşe
Özyılmazel, Yılmaz Özdil, Hıncal Uluç, Gülse Birsel, Haşmet Babaoğlu, Feridun
Andaç, Doğan Hızlan… Düzenli olarak köşelerini takip ettiğim yazarlar. Her gazetenin
yazarları yayınlanıyor uygulamada. Başlıkları dikkatimi çekenleri de okuyorum
günlük olarak. İşte, böyle böyle derken ben ekrandan okumaya çok alıştım. Sabah
instagram, facebook kontrolünden önce, en az 1 saat uygulamada vakit
geçiriyorum.
Bu akşam, severek takip ettiğim bir
bookstagram hesabının e-kitap indirme hakkındaki paylaşımına denk geldim. Artık
ekrandan okumaya alıştığıma göre benim e-kitaplara göz atma vaktim gelmiş,
demektir. Bir gün e-kitap okuyucu alır mıyım bilmem. Şu an internetten birkaç
e-kitap indirdim. Bu hafta okuyacağım. Bunun için tabletimi kullanacağım,
telefon zorlar gibi geliyor çünkü.
Deneyimlerimi sizlere aktarırım.
Haftaya görüşmek üzere…
4 yorum:
Yorumun için çok teşekkür ederim! :)
Tamam, Pazartesi günü için bu konuda bir yazı hazırlayacağım. Sevgiler...
E-kitap benim de ön yargıyla baktığım bir konuydu ama benim de fikrim değişti. Özellikle seyahatlerde onlarca farklı kitabı taşımaktansa e-kitap okuyucu taşımak çok pratik oluyor.
İlk e-kitabımı bitirmek üzereyim. Telefonumdan okudum. Özellikle geceleri oda da eşim de uyuduğu için ışık problemi oluyordu. Rahatsız etmeyeyim diye erken bitirmek zorunda kalıyordum. Bu sorun ortadan kalktı. Bu nedenle e-kitaptan çok memnun kaldım. :)
Yorum Gönder