Çocukken
ilk öğrendiğimiz oyunlardan, yedi taş oyunu… İki ayrı grup oluşturur, bir top
alır elimize, sırayla bir grup taşları ortada dizmeye çalışırken diğer grup
topla yıkmaya çalışırdı. O zamanlar adrenalinin tavan yaptığı, sıradan bir
sokak oyunu gibi görünse de, şimdilerde düşününce tam bir hayata hazırlık oyunu
olduğunun farkına varıyorum.
Hayat,
tıpkı yedi taş oyununun kuralları gibi… Bir tarafta taş üzerine taş koymak için
çabalayanlar, diğer tarafta başkalarının dizdiği taşları yıkmak için elinden geleni
yapanlar… Kaç defa yıkılsa da dizdiğiniz taşlar, insanoğlu vazgeçmiyor işte.
Onlar yıktıkça, sen diziyorsun, sen dizdikçe onlar yıkıyor. Oyunun sonunda kim
kazanır bilinmez fakat hep bir umut, emek emek dizdiğin taşların hiç yıkılmadan
oyunu bitirmesini diliyorsun!