Youtube’da vakit geçirmeyi
seviyorum. Ben de kanal sahibi biri olduğum için, video izlerken kendi
ilgilendiğim alan dışındaki videoları izlemeye özen gösteriyorum. Çünkü etkilenmek,
benzer içerikler üretmek istemiyorum. Fakat geçtiğimiz günlerde Youtube’da
gezinirken bir videoyaya denk geldim.
Videonun linki için buraya tıklayın.
İşte, bu video, bugünkü blog
yazımın çıkış noktası oldu. Son dönemlerde sosyal medyada “bookstagram”
paylaşımları arttı. Her ne kadar ülke genelinde okumayı alışkanlık haline
getirmiş, yaşam tarzı olarak benimsemiş kişilerin sayısı az olsa da kitaplara
olan ilginin bu vesile ile bir nebze artmış olduğunu düşünmekteyim. Bookstagram
sayfaları ile sosyal medya portallarında yer alan kişilerin yaş aralığının çoğu
ise ortaokul, lise döneminde olan gençlerden oluşmakta.
İnstagram üzerinden kitap
beğenilerine bakıldığında, bilinen, popüler kitapların paylaşımları çok
beğeniliyor. Popüler olan kitapları okuyan, yorumlayan sayfalar bir anda
binlerce takipçiye ulaşıyor. Edebiyat dünyasına bakıldığında benim de içlerinde
bulunduğum bir kesimin “çerezlik” olarak nitelendirdiği kitapların basımının
yaygınlaştığı görülmekte. Genellikle kitap evlerindeki yeni çıkan, popüler ve
çok satan raflarını bu kitaplar oluşturuyor.
Wattpad uygulaması ortaya
çıktıktan sonra basılan kitapların kalitesi de tartışılır bir hale geldi. Wattpad
uygulaması yazarlarına bakıldığında yine genellikle 14 – 18 yaş arası gibi lise
çağında olan gençler oluşturuyor. Küçük yaşlarda bulunan insanların
kitaplarının çıkması hatta bunlardan bazılarının filme uyarlanması ise bazı
çevrelerden büyük tepkiler alıyor. Sosyal medyada gezinirken wattpad
kitaplarını okuyanların, çerezlik kitapları daha fazla paylaşanların “boş kitap”
okuduğuna dair ithamlar, “yak bunları yak yak” diye tepkiler verildiğine kendim
de şahit oluyordum.
Kendi düşüncelerime gelecek
olursak…
Çerezlik kitapların edebiyat
dünyası içerisinde yer almasına karşı değilim. Ben pek okumayı, kitaplığımda
bulundurmayı tercih etmiyorum fakat bu kitapları okumayı tercih edenler de beni
çok rahatsız etmiyor. Çünkü bu kitapları okuyan kesime baktığımda genellikle
lise döneminden oluşması benim önyargı ile yaklaşmama engel oluyor. Bu yaş
aralığında bulunan kişilerin, okuma zevkleri, kitap okuma alışkanlıkları yeni
başlamış oluyor genellikle.
Bir kişi kitap okumaya yeni
başladığı dönemlerde istediği türü okuyabilir. Tecavüzü, tacizi, terörü,
hayvana zulmü, kadına şiddeti, kadını ezmeyi övmeyen her şey bence okunmaya
değerdir. Bunları içermediği sürece benim gözümde yakılacak, çöpe atılacak,
okunmayacak kitap yoktur. Küçük yaştaki kişilerin bu gibi ögeleri içeren
kitapları okumasını istemem. Çünkü bu yaşlarda işlenen bilgiler en kalıcı
olanlar oluyor genellikle ve bunun yanı sıra çoğu zaman bu yaşlarda yaşanan
olaylar, izlenen filmler, okunan kitaplar kişilerin karakterlerini oluşturuyor.
Bu yüzden yukarıda saydığım ögeleri içeren kitapların okunması, bunların
desteklenmesi beni rahatsız ediyor.
Wattpad kitabı hiç okumadım desem
yeridir. İsimlerini bilsem de pek bana hitap etmedikleri için içeriklerini de
araştırmadım. Bu kitapları okuyan, inceleyen birçok kişi genellikle “genç
yetişkin” ögelerin ön plana çıkmasını eleştiriyor. Genç yetişkin ögeler yani
erotizm, cinsellik… Bu iki kavram kitaplardan, edebiyat dünyasından
soyutlanabilecek bir şey değil. Bundan rahatsız olmak çok doğal, herkesin
hoşlandığı konular, ilgi alanları farklılık gösterdiği gibi, rahatsız olduğu
noktalarda değişkenlik göstermektedir. Fakat genç yetişkin ögelere sadece
wattpad kitaplarında değil, birçok klasik de dahi rahatlıkla rastlamanız
mümkün. Bana sorarsanız sapkınlık derecesine varmadığı sürece, erotizm ve
cinsellik içeren kitapların okunmasında da bir sakınca yok.
Yaş aralığı bu noktada önemli
olabilir. Çünkü cinsel deneyimlerin anlatıldığı satırlar buna hazır olmayan
zihinlerde bir takım korkulara, takıntılara, psikolojik problemlere yol
açabilir. Ancak bana göre buna aile ve okuyacak kişi kendi karar vermelidir. Bir
kişinin sadece “yaşı” o kitabı okumaya uygun olup olmadığına karar vermek için
yeterli olmamaktadır. Yaşları küçük olsa dahi olgunluk seviyesi yüksek birçok
kişi bulunmaktadır. Bu nedenle kitap önerirken yaşlara çok takılmamaya da
dikkat etmek gerekir, bence.
Gelelim sözün kısasına… Sosyal
medyada her alanda olduğu gibi bu konuda da “taşlanmak” gayet doğal. Çünkü ben
kedilerimi paylaştığımda “birazcık da çevrende başka şeylerle ilgilensen”,
kitaplarımı paylaştığımda “ay elinden kitap düşmüyor” gibi yorumlar
gelebiliyor. Görüyorsunuz ki internet dünyasında ne yaparsanız yapın, insanları
memnun etmek mümkün değil.
Önemli olan bu çerezlik
kitapların dışında diğer türlerden kitaplar okumaya da alışmak. Başkalarını sizi
bu konuda kötülemesine kızarken, bir klasik romanda “ay çok sıkıcı, ay çok
kötü, ben onu okuyamıyorum” gibi tüm türü aşağılayıcı, kötüleyici yorum
yapmamak. Her türe şans vermek ve aralarından en sevdiğini bulmak. Okumayı sadece
vakit geçirmek için değil, size bir şeyler katması için yaptığınız zaman
okurluğunuzda terfi aldığınızı hissedeceksiniz.
Sevgiler…
0 yorum:
Yorum Gönder