14 Eylül 2017 Perşembe

Çöpe Atılacak Kitap Var mıdır?

Gönderen Unknown zaman: 03:16
Youtube’da vakit geçirmeyi seviyorum. Ben de kanal sahibi biri olduğum için, video izlerken kendi ilgilendiğim alan dışındaki videoları izlemeye özen gösteriyorum. Çünkü etkilenmek, benzer içerikler üretmek istemiyorum. Fakat geçtiğimiz günlerde Youtube’da gezinirken bir videoyaya denk geldim. 

Videonun linki için buraya tıklayın.

İşte, bu video, bugünkü blog yazımın çıkış noktası oldu. Son dönemlerde sosyal medyada “bookstagram” paylaşımları arttı. Her ne kadar ülke genelinde okumayı alışkanlık haline getirmiş, yaşam tarzı olarak benimsemiş kişilerin sayısı az olsa da kitaplara olan ilginin bu vesile ile bir nebze artmış olduğunu düşünmekteyim. Bookstagram sayfaları ile sosyal medya portallarında yer alan kişilerin yaş aralığının çoğu ise ortaokul, lise döneminde olan gençlerden oluşmakta.

İnstagram üzerinden kitap beğenilerine bakıldığında, bilinen, popüler kitapların paylaşımları çok beğeniliyor. Popüler olan kitapları okuyan, yorumlayan sayfalar bir anda binlerce takipçiye ulaşıyor. Edebiyat dünyasına bakıldığında benim de içlerinde bulunduğum bir kesimin “çerezlik” olarak nitelendirdiği kitapların basımının yaygınlaştığı görülmekte. Genellikle kitap evlerindeki yeni çıkan, popüler ve çok satan raflarını bu kitaplar oluşturuyor.

Wattpad uygulaması ortaya çıktıktan sonra basılan kitapların kalitesi de tartışılır bir hale geldi. Wattpad uygulaması yazarlarına bakıldığında yine genellikle 14 – 18 yaş arası gibi lise çağında olan gençler oluşturuyor. Küçük yaşlarda bulunan insanların kitaplarının çıkması hatta bunlardan bazılarının filme uyarlanması ise bazı çevrelerden büyük tepkiler alıyor. Sosyal medyada gezinirken wattpad kitaplarını okuyanların, çerezlik kitapları daha fazla paylaşanların “boş kitap” okuduğuna dair ithamlar, “yak bunları yak yak” diye tepkiler verildiğine kendim de şahit oluyordum.

Kendi düşüncelerime gelecek olursak…
Çerezlik kitapların edebiyat dünyası içerisinde yer almasına karşı değilim. Ben pek okumayı, kitaplığımda bulundurmayı tercih etmiyorum fakat bu kitapları okumayı tercih edenler de beni çok rahatsız etmiyor. Çünkü bu kitapları okuyan kesime baktığımda genellikle lise döneminden oluşması benim önyargı ile yaklaşmama engel oluyor. Bu yaş aralığında bulunan kişilerin, okuma zevkleri, kitap okuma alışkanlıkları yeni başlamış oluyor genellikle.

Bir kişi kitap okumaya yeni başladığı dönemlerde istediği türü okuyabilir. Tecavüzü, tacizi, terörü, hayvana zulmü, kadına şiddeti, kadını ezmeyi övmeyen her şey bence okunmaya değerdir. Bunları içermediği sürece benim gözümde yakılacak, çöpe atılacak, okunmayacak kitap yoktur. Küçük yaştaki kişilerin bu gibi ögeleri içeren kitapları okumasını istemem. Çünkü bu yaşlarda işlenen bilgiler en kalıcı olanlar oluyor genellikle ve bunun yanı sıra çoğu zaman bu yaşlarda yaşanan olaylar, izlenen filmler, okunan kitaplar kişilerin karakterlerini oluşturuyor. Bu yüzden yukarıda saydığım ögeleri içeren kitapların okunması, bunların desteklenmesi beni rahatsız ediyor.

Wattpad kitabı hiç okumadım desem yeridir. İsimlerini bilsem de pek bana hitap etmedikleri için içeriklerini de araştırmadım. Bu kitapları okuyan, inceleyen birçok kişi genellikle “genç yetişkin” ögelerin ön plana çıkmasını eleştiriyor. Genç yetişkin ögeler yani erotizm, cinsellik… Bu iki kavram kitaplardan, edebiyat dünyasından soyutlanabilecek bir şey değil. Bundan rahatsız olmak çok doğal, herkesin hoşlandığı konular, ilgi alanları farklılık gösterdiği gibi, rahatsız olduğu noktalarda değişkenlik göstermektedir. Fakat genç yetişkin ögelere sadece wattpad kitaplarında değil, birçok klasik de dahi rahatlıkla rastlamanız mümkün. Bana sorarsanız sapkınlık derecesine varmadığı sürece, erotizm ve cinsellik içeren kitapların okunmasında da bir sakınca yok.  

Yaş aralığı bu noktada önemli olabilir. Çünkü cinsel deneyimlerin anlatıldığı satırlar buna hazır olmayan zihinlerde bir takım korkulara, takıntılara, psikolojik problemlere yol açabilir. Ancak bana göre buna aile ve okuyacak kişi kendi karar vermelidir. Bir kişinin sadece “yaşı” o kitabı okumaya uygun olup olmadığına karar vermek için yeterli olmamaktadır. Yaşları küçük olsa dahi olgunluk seviyesi yüksek birçok kişi bulunmaktadır. Bu nedenle kitap önerirken yaşlara çok takılmamaya da dikkat etmek gerekir, bence.

Gelelim sözün kısasına… Sosyal medyada her alanda olduğu gibi bu konuda da “taşlanmak” gayet doğal. Çünkü ben kedilerimi paylaştığımda “birazcık da çevrende başka şeylerle ilgilensen”, kitaplarımı paylaştığımda “ay elinden kitap düşmüyor” gibi yorumlar gelebiliyor. Görüyorsunuz ki internet dünyasında ne yaparsanız yapın, insanları memnun etmek mümkün değil.

Önemli olan bu çerezlik kitapların dışında diğer türlerden kitaplar okumaya da alışmak. Başkalarını sizi bu konuda kötülemesine kızarken, bir klasik romanda “ay çok sıkıcı, ay çok kötü, ben onu okuyamıyorum” gibi tüm türü aşağılayıcı, kötüleyici yorum yapmamak. Her türe şans vermek ve aralarından en sevdiğini bulmak. Okumayı sadece vakit geçirmek için değil, size bir şeyler katması için yaptığınız zaman okurluğunuzda terfi aldığınızı hissedeceksiniz.


Sevgiler…

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Meray Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review