Hayvanlar söz konusu olduğunda o
kadar ilkel bir toplumun içerisinde yer alıyoruz ki, biz hayvanseverler
toplumun hayvan konusunda yobaz kalmış bu kesimiyle aynı havayı solumaktan hiç
haz etmiyoruz. İnternet dünyası içerisinde yayınlanan bazı videoları görünce,
kanımız donmakla kalmıyor, insanlığımızdan utanır hale geliyoruz.
Terör saldırısı haberleri şehit
haberlerini kovalarken haber bülteni izlemek zaten oldukça zor bir hal almaya
başlamışken bir de şu hayvanlara yapılan zulümlerin haberleri üzerine tuz biber
oluyor. Sokağa konulan mama kaplarını deviren, suların içerisine sigara
söndüren tiplere uyuz olurken geçtiğimiz günlerde ana haber bülteninde
izlediğim bir haber, onlara şükür dedirtti resmen.
Bir insan müsveddesi, tarla gibi
yolda arabasıyla giderken yol kenarında duran bir hayvanın başını “bilinçli
olarak ezmek suretiyle” katlediyor. Bu cinayet değil de nedir, söyler misiniz
bana? Otobanlara bir anda çıktığı için ezilen kedilere, köpeklere içimiz
acırken, bilmem kaç kilometre hızla giden araçların camına çarparak can veren
kuşlara üzülürken bu insan bozuntusuna ne demeli şimdi?
Bir canlının hayatı bu kadar ucuz
olmamalı. Son dönemlerde sokaklara sokak hayvanları için bırakılan mama, su kapları
ve belediyelerin bu alandaki çalışmaları takdire şayan. Fakat görünen odur ki,
yeterli değil. Yolda bir mağara kaçkını önüne bile atlamayan köpeği gözü kapalı
ezerek öldürebiliyorsa ve halen elini kolunu sallayarak aramızda gezebiliyorsa cezalar,
kanunlar yeterli değil, demektir.
Son zamanlarda bu tip videoların
sayısı giderek arttı. Özendirici bir etki mi yaratıyor yoksa toplumumuz hayvan
kanına mı susuyor bilinmez ama görünen o ki, yetkili kişilerin bir an evvel bu
konuya parmak basması gerekiyor. Adam akıllı bir hayvan hakları kanunu önüne
keser mi bilmem fakat caydırıcı cezaların sokak hayvanlarına insanların daha
iyi davranmasına yardımcı olacağını düşünüyorum.
Yolda ezilen bu köpeğin
görüntüsünü halen içimden atamıyorum. Yolda herhangi bir sebepten dolayı
ezilmiş bir hayvan ölüsü görmeye dayanamayan ben, bilinçli yapılan bu işin
cezasız kalmasını vicdanıma anlatamıyorum. Bu caniyi alıp hapiste
vergilerimizle besleyin demiyorum. Bulun sorumlusunu, tutup atın bir köpek
barınağına. Sabah akşam o köpeklerin dışkısını temizleyip mamalarını versin. Gece
gündüz barınakta yaşayan canlara hizmet etsin.
***
Elinde sapanla büyüyen çocuklar,
büyüdüklerinde avlanmaya meraklı oluyor sanırım. Bu tür yatkınlıklarında
küçükken karınca yuvası bozan, kuşa sapanla taş atan, kedinin kuyruğuna teneke
bağlayan tiplerden türediğini düşünmüyor değilim. Velhasıl ailelere de büyük iş
düşüyor, çocukları yetiştirirken. Hayvanları sevmelerini sağlamasalar bile en
azından sokakta bir karıncayı bile incitmemesi gerektiğinin bilinciyle büyümeli
yeni nesiller. Mağara kaçkını gibi ne zaman hangi hayvana saldıracağı belli
olmayan, ilkel, sevgisiz, saygısız, hayvan görünce yüzünü kusmuk görmüş gibi
ekşiten nesiller yerine sokaktaki hayvanın önüne bir kap su koymaktan zevk
alan, bunu bir sorumluluk gören doğaya, çevreye, kainattaki tüm canlılara sevgi
ve saygıyla yaklaşan nesiller lazım bize.
Dünyada kan gövdeyi götürürken
bir de bu hayvan zulümleri hiç çekilir gibi değil, gerçekten.
1 yorum:
Yorum Gönder